2 Ocak 2010 Cumartesi

Düzce'de Trekking



Samandere – Çiçekyayla Trekking Parkuru




Neden:
• Çoğu insanın artık depremle hatırladığı yerlerden Düzce’nin nasıl güzellikler sakladığını görmek için.
• Bazılarını göremeseniz de Samandere Şelalesi’nin keyfini çıkarmak için.
• Kaynak suları ile tanışmak.
• Orman içinde ormanın sesini ve serinliğini hissederek keyifli bir yürüyüş için
• Düzenlenmiş piknik alanında, güzel bir mola
• Şelalenin karşısında alabalık yemek için...
Nasıl:
Düzce’ye vardığınızda, şehir merkezinde gün içinde ihtiyacınız olacak şeyler için bir alışveriş yapmanızda fayda var.
Belediye binasının bitişiğindeki itfaiyenin sağından ilerlenip mezarlık geçilince yola devam. Buradan 26 km. sonra şelalenin önündesiniz. Bolu üzerinden de gidilebilir.

Ne zaman:
İlkbahardan itibaren kış ortalarına kadar gidilebilir. Piknik ve yemek için gidenler için yazın daha güzel. Doğa yürüyüşçüleri için keyfe bağlı.




Özel ve önemli:
Doğrudan Samandere’ye gidenler bu güzel dereyi ve şelaleyi görüp, piknik yaparak ya da alabalık yiyerek güzel bir gün geçirebilirler. Ama çevrede doğa yürüyüşüne çıkmayı denemesinler, rehbersiz yürünemez.!!!
Diğer bir yöntem ise Abant üzerinden beş saatlik bir yürüyüşle Samandere’ye ulaşmak. Bunun için de seyahat acentalarının düzenlediği turlara katılmak gerekiyor. Kendi başına yapılacak bir yürüyüş değil.!!!




Önce doğa yürüyüşünü anlatalım:
Parkur Abant`tan başlayıp Samandere Ormanları`ndan geçiyor ve şelaleye varıyor. Yaklaşık beş saatlik bir yürüyüş ve iki kez dere geçişi yapılıyor. Yükseklik 1600 m.ye kadar çıkıyor. İlk üç saatinde tamamen orman içinden yürünür ve hiçbir yerleşim görülmez. Sonra ilk köy çıkar karşınıza.
Köylülerin komar dedikleri bir bal üretilir bölgede. Delibal denilen türden. Çok fazla yenilemiyor ama birçok hastalığa iyi geldiğine inanılıyor. Köyü geçip devam ettiğinizde şelaleye yaklaştınız demektir. 15 dakika sonra şelaledeyiz. Önce sesi sonra görüntüsü ile tanışıyorsunuz. Yürüyüşün toplamı 4,5 – 5 saat sürüyor. Ödülü de bu güzel şelale!
Samandere Şelalesi, doğal oluşum özellikleri ile "Tabiat Anıtı" olarak tescil edilmiş. Şelalenin de bulunduğu 500 m.lik dere boyunca, anıt ağaçlar, 3 adet şelale ve bir de cadıkazanı var.
Samandere Şelalesi’nde, anıt ağaçların, ürpertici kayaların arasından şiddetle akan sular, beyaz köpükler halinde dökülüyor. Şelalenin arkasındaki kayanın içinde oluşan mağara ile bir ara kaybolan sular biraz ilerden tekrar ortaya çıkarak akışını sürdürüyor. Çelişik duygular yaratıyor insanda; bir yandan ürpertiyor öte yandan alıp götürüyor.
Vadinin henüz düzenlenmemiş, yürüyüş platformu olmayan alt kademesi sarp kayalık. Burada beş şelale daha bulunuyor. Profesyonel dağcılar dışında bu bölüme girilmemesinde, yürüyüş platformu olan yerlerin dolaşılmasıyla yetinilmesinde yarar var. Bu kadarı da coşku ve heyecan verici, yeterince yer görmenizi sağlayacaktır zaten. Seyir terası ve korkuluklar yapılmış. Dağlardan delicesine bir akıntıyla gelip metrelerce yükseklikten ihtişamla düşen şelalenin sesi de korku filmi efektlerini andırıyor. Vadinin kalbine demir basamaklı bir merdivenle iniliyor. Doğrusu bu merdivenden inmek de cesaret istiyor. Ayrıca çevreyle de pek uyumlu değil. Başka bir çözüm bulunamaz mıydı, diye düşünüyorsunuz. Suyun şiddetli akıntısıyla şekillenmiş kayalar arasında bulunan ve cadıkazanı denilen bir buçuk metre derinliğinde ve 80 cm. çapında bir kuyu var. İnsan yapısı değil, doğal olarak oluşmuş.
Yöreyi gezmek isteyenlere burada güzel bir piknik de yapılabileceğini hatırlatalım. Ancak yiyeceğinizi, içeceğinizi yanınızda getirmenizde fayda var..




Su getirmeyin. Kaynak suyuyla beslenen bir çeşme var. Küçük bir ücretle girilen piknik alanında masalardan yararlanabilirsiniz. Tuvalet de var. Piknik için hazırlıklı gelmediyseniz şelale girişinin 100 m. ötesinde iki kır lokantası var. Havuzlarda bekletilen canlı alabalığın ızgara, tava veya fırında hazırlanmışını salata ve ekmek eşliğinde yiyebilirsiniz. (Alabalık yağsız olduğundan ızgarasını tercih etmeyin, deriz.)

Nisan ve kasım ayları arasında geçit veren yörede Samandere’den olta ile yakalanmış dere alabalığı da satın alabilirsiniz. Yöre halkı kireçlenme, kırık, eklem ağrısı gibi şikayetleri olanların bu doğal alabalıkların etini ağrıyan yerlerine sardıklarında iyileştiklerini söylüyor.
Şelalenin ilk bölümünde kışın meydana gelen toprak kayması sonucu dere yatağı genişlemiş. Her yerin yeşile boyandığı vadide bol oksijen depolayın. Derin bir nefes aldığınızda havanın kentlerin havasından farkını hemen anlayacaksınız.
Şelale alanı 8.30 – !9.00 arası açık. Girişteki bekçi kulübesinin karşısına aracınızı park edebilirsiniz.
Çam, köknar, ıhlamur, kayın, fındık, böğürtlen, kuşburnu... zengin bir doğa içinde gece de kalmak isterseniz ne yazık ki otel yok. (Belki de ne iyi ki demek gerekiyor.) Çadır kurabilirsiniz.

Kamp izni için:
Düzce Orman İşletmesi Milli Parklar Mühendisliği’ne başvurmanız gerekiyor.
Odayeri – Torkul Trekking Parkuru
1500 metre yükseklikte bir göl !
Neden:
1400 – 1500 m.lerde yürümek. Dağın tepesinde kucak açan ıssız göl. Müthiş panoramik bir manzara. Göknar ve kayın ormanları içinde yürümek. Kamp kurmaya uygun.
Nasıl Gidilir:
Önce Düzce’ye, oradan da Beyköy’ün güneyinde Dolay köyüne ulaşılıyor. Dolay köyünden yükseklere doğru tırmanılıp yaylalara ulaşılıyor.
Ne Zaman:
Özellikle yazın uygun. Hem ulaşımı zor hem de oldukça yüksek olduğu için kışın profesyonel trekkingciler dışında pek tavsiye etmiyoruz.
1500 m.ye kadar yükseklerde olacaksınız. Giyiminiz kuşamınız buna uygun olsun. Acentanızdan ayrıntılı bilgi alın, size hava sıcaklığının kaç dereceye kadar düşeceğini söylerler.
Düzce Beyköy’ün güneyinde kalan Dolay köyünden çıkılan 1400 – 1500 m. yükseklikteki bu yaylalar bölgesinde yürüyüş parkuru bazen çayırlık alanlarda, daha çok da Göknar, kayın ormanları içinde uzayıp gidiyor.
Ulaşımı oldukça zor olduğu için çok sık gidilen bir bölge değil.
Ama gidenler özellikle Torkul yaylasından görünen müthiş panoramik manzaraya hayran kalıyorlar. Torkul ile Odayeri yaylaları arasında bir de göl sürprizi var. Dağların tepelerinde bir küçük göl hoş bir şey doğrusu. Ormangülünün de çok görüldüğü yaylalar özellikle kampçıların tercih ettiği bir yöre. Çok uygun kamp alanları var.
Kumanyanıza ya da dönüşte evinize bir lezzet katmak isterseniz Beyköy’den yörenin Çerkez ve Abaza peynirlerini alabilirsiniz. Turlar zaten Beyköy’de alışveriş molası verirler.


kelebek
kelebek script

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder